İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | relatively small s. | nispeten küçük | ||
We all know that Greece is a relatively small country. Hepimiz Yunanistan'ın nispeten küçük bir ülke olduğunu biliyoruz. More Sentences |
||||
Genel | relatively small s. | göreceli olarak küçük | ||
Genel | relatively small s. | diğerlerine nazaran küçük | ||
Genel | relatively small s. | diğerlerine göre küçük |